Mineraller Ve Özellikleri, Mineraller inorganik olan maddelerdir. Doğada katı bir biçimde yer almaktadır. Tabi doğada katı sıcaklıkta yer aldıklarını belirtirken normal sıcaklık şartlarına göre katı bir halde yer alırlar. Mineralleri kimyasal yollar ile elde etmek mümkündür. Aynı zamanda mineraller, birtakım maddeler ile karışık ya da birleşik olarak da yer alabilir. Mineral normal olan sıcaklıkta doğada katı halde birtakım maddelerle karışık ya da birleşik olarak yer alan ya da kimyasal yollar ile elde edilen inorganik maddelere denir.
Vücudun kendi kendine meydana getirmediği inorganik maddeler olan mineraller, vitaminler ile çalışarak vücutça en çok ihtiyaç duyulan çevrelere etkin bir biçimde ulaşmalarını sağlarlar. Dolayısı ile insan vücudunun en az vitaminler kadar minerallere de ihtiyacı bulunmaktadır. Kan basıncında, kalp ritminde, kas fonksiyonlarında, vücutta bulunan sıvı dengesinin devamlılığında, üremede oldukça önemli rol oynayan mineraller ayrıca kan meydana gelmesini ve sağlıklı olan sinir fonksiyonları gelişimini de kontrol ederler.
Minerallerin özellikleri, mineral doğal bir biçimde meydana gelen, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip olan inorganik kristalleşmiş katı bir cisimdir. Buna göre minerallerin özelliklerini şu şekilde sıralanabilir. Doğal bir şeklide meydana gelir. Herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır. Belirli bir kimyasal formülü bulunmaktadır. Katı bir durumda olup ender olarak sıvıdır. Mineralojinin mevzusu doğal biçimde meydana gelen maddeleri ihtiva ettiği için bu bakımdan sınırlı bir duruma getirilmiştir.
Teknolojinin ilerlemesi ile laboratuvarlarda sentetik bir şekilde elde edilen kimyasal bileşikler mineral sayılmazlar. Bu yapay bileşikler durumundaki katı olan maddelere doğada tabii durumda rastlanmaz. Dolayısı ile de doğal koşullarla meydana getirilemezler. Bu cins katı olan maddelere yapay mineraller ismi verilebilir. Bu cins yapay mineraller de tabii minerallerde olduğu gibi benzer kristal iç yapıları bulunmaktadır. Metallerin çoğu, modern olan yaşamda gerekli bulunan kimyasal ve endüstriyel ürünler minerallerden gelir. Çiftçilik ve toprağa dayalı ormancılık minerallere dayanır. Minerallerin kullanım yerlerinin potansiyel miktarı neredeyse sonsuzdur.
En fazla göze çarpan mineral örnekleri kayalar ve taşlardır. Civanın haricinde mineraller, ağır, sert ve yoğun olup aldığı biçimlere kristal ismi verilen katı olan kütlelerdir. Kristaller, farklılaşmayan ve muntazam biçime sahip olan maddelerdir. Bu demek oluyor ki, kristal parçalara ayrılsa bile her özel parça orijinal kristalin biçimine sahip olur. Mineraller bu yol ile teşhis edilir. Cıva haricinde hiçbir mineral sıvı durumda yer almaz. Hızlı hareketi ve parlak gümüş rengi ile çabuk gümüş diye de isimlendirilen cıva oda sıcaklığında sıvıya dönüşür.
Mineraller, farklı taş çeşitlerinin içinde biçimlenen doğal olan maddelerdir. Onlara ulaşabilmek için madenler, kuyular veya tünellerle toprağın derinliğine inmek gerekir. İnsanların, hayvanların veya bitkilerin etkisiyle meydana gelen suni olan maddeler gerçek mineraller değildir. Örneğin Tayland'da bulunan madenlerden çıkartılan yakut gerçek olan bir mineraldir. Fakat saf olmasına karşın lazer yapımında kullanılan insan yapımı yakut gerçek olan mineral değildir. Gerçek olan bir mineral hiçbir canlının etkisi olmadan gelişim göstermelidir.
Bu da inorganik oluşum şeklinde isimlendirilir. Örnek olarak gerçek bir mineral olmayan amber, öncelikle parçalandığında kristal parçacıkları aynı biçimi korumadığı ve milyonlarca sene önce kozalaklı ağaçların ürettiği fosil reçine şeklinde günümüze geldiği için mineral olma özelliğinden yoksundur. Kayalar, minerallerin spesifik kombinasyonlarından oluşur. Örnek olarak, kuvars ve mika granitten çıkartılır. Minerallerin çıkartılamadığı kaya cinsleri de bulunmaktadır. Bunun sebebi içerisindeki mineralin oldukça az olması veya çok geniş bir gruba bağlı olup henüz sınıflandırılmadıkları için tercih edilmemelidir. Obsidyen ikinci cinse örnektir. Lav akıntılarında yer alır ve silikon ile oksijenin bir araya gelmesiyle meydana gelen silis mineralinden yüksek oranda bulunmaktadır. Onu oluşturan kristallerin değişik konumlarda aynı biçimde kalamamasına rağmen netice olarak bu zengin mineral teknik olarak kaya ismini alır.