{ "title": "Tuzlar ve Mineraller", "image": "https://www.mineral.gen.tr/images/tuzlar-vbe-mineralller.jpg", "date": "19.01.2024 13:59:50", "author": "Tuba Asena", "article": [ { "article": "Tuzlar: Kimyada, bir asitle bir bazın tepkimeye girmesi neticesinde meydana gelen madde. Tuz bazdaki artı yüklü iyonla asitteki negatif yüklü iyonlar ile meydana gelir. Asitle baz arasındaki tepkime nötrleşme tepkimesi olup bu esnada tuz ve su ortaya çıkar.

Erimiş tuz veya çözelti halindeki tuzların çoğu eksi ile artı yüklü iyonlarına ayrışır ve elektriği iletir. Tuz adı ayrıca sofra tuzu veya sodyum klorür (NaCI) için de kullanılır.

Tuzlar; HCI + NaOH NaCI + H2O ile gösterilir. Asitlerle bazlar karıştırıldığında asidin H iyonu bazın OH iyonu ile birleşerek tuz oluşturur ve su açığa çıkar.

Tuzların Önemi

İnorganik tuzlar hücreyle çevresi arasındaki su alışverişinde önemli rol oynar. Eğer hücre içinde tuz oranı yüksekse hücreye su girer. Hücre dışındaki tuz oranı yüksekse hücre su kaybeder.

Mineraller: Kimyada, hücreleri karbonhidrat, yağ ve protein gibi organik bileşikler ile vücuda alınan inorganik tuzlardır.

Minerallerin Özellikleri Nelerdir?
Mineraller vücudumuzun kendi kendine oluşturamadığı su ve besinler yoluyla aldığımız inorganik tuzlardır. Bu inorganik tuzlar vücutta ya tuz halinde ya da organik maddelerin yapısına katılır. Mineraller sağlıklı bir yaşam için gereklidir. Vücut yeteri kadar mineral almaz ise gerekli fonksiyonları sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremez. Mineraller hücrede protein, yağ ve karbonhidrat gibi organik moleküllere bağlı oldukları gibi tuz halinde serbest olarak bulunabilirler. Ayrıca enzim hormon vitaminlerin yapısına katılır.

Vücudumuz da bulunan bazı mineraller şunlardır; Kalsiyum, Fosfor, Sodyum, Klor, Potasyum, Demir, İyot, Magnezyum, Bakır, Sülfattır.

Bu mineralleri yeteri kadar alınmazsa eğer vücut yapması gereken hayatı fonksiyonları sağlıklı yerine getiremez. Tuzların ve minerallerin vücutta önemi çok fazladır. Tuzlar da belirli bir yaşa kadar alınması vücut için çok iyi ve sağlıklıdır. Ama belirli bir yaştan sonra da kemiklerin erimesine ve böbrek yetmezliğine sebep olur.
" } ] }