{ "title": "Mineral Su", "image": "https://www.mineral.gen.tr/images/mineral-su.jpg", "date": "19.01.2024 12:51:31", "author": "ismail veske", "article": [ { "article": "Minarel Su, Kaynak ve doğal mineralli suyun tanımı, suda bulunan minerallerin yararlarını daha iyi anlanmasını sağlamaktadır. İnsani tüketim maksatlı sular hakkında yönetmelikte yer alan tanıma göre, kaynak suları, jeolojik şartları uygun olan jeolojik birimlerin içerisinde doğal bir şekilde meydana gelen, bir ya da daha çok çıkış noktasından yer yüzüne kendiliğinden oluşan ya da teknik usuller ile çıkartılan ve bu yönetmelikte izin verilenler haricinde herhangi bir işleme tabi tutulmaksızın nitelikleri bulunan, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış maksadı ile ambalajlanarak piyasaya sunulan yer altı sularıdır.

Doğal mineralli olan sular hakkında yönetmeliğe göre, doğal mineralli su, yer kabuğunun farklı derinliklerinde uygun olan jeolojik koşullarda doğal olarak meydana gelen, bir ya da daha çok kaynaktan yeryüzüne kendiliğinden ya da teknik usuller ile çıkartılan, mineral içeriği, kalıntı elementleri ve diğer bileşenleri ile tanımlanan, her cins kirlenme olasılığına karşı korunmuş bu yönetmeliğin 5'inci, 6'ncı ve 7'nci maddelerinde belirtilen özellikleri haiz olan ve 8'inci madde gereği onaylanmış olan yeraltı sularıdır.

Vücudun kendi kendine meydana getiremediği inorganik maddeler olan mineraller, vitaminlerin vücutça en çok ihtiyaç duyulan çevrelere etkin bir biçimde ulaşmalarını sağlarlar. Dolayısı ile insan vücudunun en az vitaminler kadar minerallere de ihtiyacı bulunmaktadır. Su ise en doğal olan mineral kaynağıdır. Hayat kaynağı olan suyun içinde hayati önemi yer alan birçok mineral yer alır. Özellikle sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve fosfat şeklindeki vücudumuz için hayati önemi bulunan mineraller suda doğal bir şekilde yer almaktadır.

Suda bulunan minerallerin bazıları ve vücutta yer alan işlevlerini kısaca özetlenecek olunursa, suda bulunan kalsiyum kasların kasılıp gevşemesinde, kemik ve iskelet sağlığında, dişlerin meydana gelmesinde önemli bir rol oynar. Kalsiyum ihtiyacı karşılanmazsa kemiklerde depolanmış olan kalsiyum kullanılmaya başlar ki bu olay zaman ile kemik dokusunun zayıflamasına sebep olur. Bu olay uzun süre devam eder ise osteoporoz da ismi verilen kemik erimesi olasılığı yükselir. Kalsiyum bütün kasların kasılmasında rol oynayan kilit olan bir mineraldir. Kalsiyum eksik olduğu zaman kas seğirmeleri, kasılma problemine bağlı olarak hareket güçlüğü şeklindeki problemler gözükebilir.

Suda bulunan magnezyum, vücudun hayat için enerji üretmesi gerekir. Bunun için metabolizmanın birçok kimyasal olan durumu oluşabilmesi gerekmektedir. Bu olayların bütününde magnezyumun kilit rolü yer almaktadır. Kısaca magnezyum olmadan vücutta enerji üretimi mümkün olmaz. Magnezyum, birçok enzimin yapısında yer alarak enerji üretimi, sindirim ve emilim gibi yaşam konusundaki olaylarda görev alır. Kalsiyum nasıl kas kasılmasında görevli ise magnezyum da kasların gevşemesinden sorumludur. Günlük hareketlerimiz kaslarımızın düzenli olarak kasılıp gevşemesi ile mümkündür.

Suda bulunan potasyum, potasyum, vücutta bulunan sodyum ile iş birliği yaparak vücudun su ve elektrolit dengesini sağlar. Kalp ritminin düzenli bir şekilde oluşmasını sağlayarak yaşam bakımından önemli bir rol üstlenir. Ayrıca potasyum tansiyonun dengelenmesinde hatta yüksek olan tansiyonun düşürülmesinde etkilidir. Aktivite neticesinde kasların toparlanması, kasılıp gevşemelerin ritminin düzenlenmesi yine potasyum vasıtasıyla oluşur. Suda bulunan florür, kemik ve diş sağlığında yararlı etkilere sahiptir. Fakat suda yüksek miktarda yer alması istenmez. Yüksek florlu olan sular florizis hastalığına neden olabilir.

Suda bulunan sodyum, vücutta bulunan su ve elektrolit dengesinin sağlanmasında görevli en önemli olan mineraldir. Hücrelerden kana veya kandan hücrelere madde geçişi sodyum sayesinde düzenlenmektedir. Özellikle yaz aylarında terleme ile vücuttan sodyum kaybı meydana gelmektedir. Çok fazla sodyum atılır ise tansiyon düşüklüğü ve buna bağlı bayılmalar, halsizlik, yorgunluk şeklindeki belirtiler gözükebilir. Sodyum başta tuz olmak üzere hemen her besinde yer alır. Fazla sodyum alımı da ödeme, tansiyonun yükselmesine ve böbreklerde fonksiyon bozukluğuna sebep olabilir. Günlük olarak 2 ve 3 gram sodyum ihtiyacı bulunmaktadır. Su, çok az orandaki sodyum içeriği ile sodyum alımına çok fazla bir katkı yapmamakta fakat su ve elektrolit dengesinin sağlanmasında önemli bir rolü bulunmaktadır.
" } ] }